draw 2 Anlamı, Karşılığı

# A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P Q R S Ş T U Ü V W X Y Z

İngilizce - Türkçe

  • draw 2
    f. (drew, --n) 1. çekmek: He drew the tray of food closer to his plate. Yemek tepsisini tabağına doğru çekti. 2. sürüklemek. 3. (su) çekmek. 4. (silah) çekmek. 5. (perdeyi) çekmek, kapamak. 6. (dikkat/ilgi) çekmek. 7. çizmek, resmetmek: draw a picture resim çizmek. draw a graph grafik çizmek. 8. (hava, sıvı v.b.´ni) içine çekmek, emmek. 9. (faiz) getirmek. 10. (para) çekmek. 11. (yay, ip v.b.´ni) germek. 12. (madeni) haddelemek. 13. (baca) çekmek.